Uçak Gemisinde Dört Gün* - savunmaanaliz
AskeriHavacılık

Uçak Gemisinde Dört Gün*

Tatbikat kapsamında irtibat elemanı olarak bulunduğum USS Henry S Truman (HST) Uçak Gemisindeki dört günlük gözlemlerimle birlikte, bize verilen brifinglerden derlediğim ve havacılığa ilgi duyan herkesin ilgisini çekeceğini düşündüğüm bazı bilgileri bu makalede sizlere aktarmaya çalışacağım. Rota/İspanya’da bulunan ABD deniz üssünden bindiğimiz C-2 Greyhound uçağıyla Cebelitarık’ın 780 mil batısında Atlas okyanusunda bulunan USS HST’ye iniş yaptık.

USS Henry S Truman (HST) Uçak Gemisi CVN 75

CN-235 CASA uçaklarından biraz küçük olan C-2 uçakları, uçak gemilerinin tüm acil lojistik ihtiyaçlarını karşılamak için kullanılmaktadır. İnişten önce yükleme teknisyenleri kasklarımızın ve koruyucu gözlüklerimizin takılı, emniyet kemerlerimizin çok sıkı olarak bağlı olduğunu kontrol ettikten sonra emniyet ve acil durumlarda uçağın terkedilme usulleri hakkında brifing verdiler. Çabuk boşaltmaya imkan sağlaması amacıyla uçağın koltukları diğer uçaklardan farklı olarak rampaya (arkaya) bakacak şekilde tasarlanmış. Bu sebeple uçuşumuz boyunca sürekli ters uçmak durumunda kaldık. Normal inişlerden çok farklı olan uçak gemisine iniş muhteşem bir tecrübe. Uçağın tekerlerini piste koymasıyla ve kancanın (hook) tutma halatına (bariyer) takılmasıyla birlikte çok büyük bir güç uçağı durdurmaya çalışıyor ve bağlarınızda asılı kalıyorsunuz.

Lojistik Amaçlı Kullanılan C-2 Greyhound HST’ye İnerken

Aslında uçak gemisine her bir iniş normal havacılıkta acil bir durum olan kısa piste iniş usulleriyle yapılmakta. Uçaktan indiğimde kendimi büyük bir şehrin çok kalabalık bir caddesinde hissettim. Sanki kocaman bir hava üssünü çok küçük bir yere sıkıştırmışlar gibi. Her biri farklı bir görev ve sorumluluğu belirten değişik renklerde yelek giymiş yer ekipleri uçaklara farklı alanlarda destek veriyorlar. Beyaz yelekli yer ekibi etraftaki gürültüyü bastırmak için sürekli bağırarak ve işaretlerle uçuş hattından bizi dışarı çıkardı. Onlarca insanın bu kadar uyum ve disiplin içinde çalışması aldıkları eğitimin seviyesini hemen fark etmemi sağladı.

USS Henry S Truman (HST) Uçak Gemisi Uçuş ve Kontrol Kulesi

Uçak gemileri; uçakların, denizlerde pist olarak kullanabileceği özellikte inşa edilmiş yüzer bir hava üssü olarak görev yapan büyük tonajlı savaş gemileridir. Uçak gemileri; dünyanın herhangi bir yerine, hiçbir ülkeden diplomatik izin almadan uluslararası suları kullanarak, çok pahalı ve etkili olan hava gücünün taşınmasını sağlar. Bununla birlikte temini ve idamesi çok yüksek maliyetli savaş araçlarıdır. İtalya bu sebeple ikinci uçak gemisi Convour’u satmaya çalışmaktadır. Amerika Birleşik Devletleri ile birlikte İngiltere, Fransa, Hindistan, Rusya, İspanya, Brezilya, İtalya ve Tayland bugün uçak gemisine sahip olan ülkelerdir. Türkiye’nin ilk uçak gemisi TCG Anadolu (LHD)’nun kısa zamanda deniz kuvvetleri envanterine girmesi planlanmaktadır. (https://www.dzkk.tsk.tr/Arge/icerik/amfibi-cikarma-gemi-projeleri)

ABD Deniz Kuvvetleri uçak gemisi Harry S. Truman (CVN 75), Amerika Birleşik Devletleri Donanması’nın Sekizinci Nimitz sınıfı uçak gemisidir. Adını ABD’nin 33. Başkanı Harry S.Truman’dan almıştır. 1998 Haziran ayında tam harekat kabiliyetiyle görevine başlamıştır. HST; 333 m uzunluğunda, 78 m genişliğinde (yaklaşık üç futbol sahası büyüklüğünde) ve 24 katlı bir bina yüksekliğindedir (74 m). Uçuş güvertesi (flight deck) 18,000 m² alana sahiptir. Bir alt güvertede aynı boyutlarda bulunan hangarda uçuş hattına iki F-18’i ayni anda çıkartabilecek asansörlerin alanı 360 m²’dir. Gemide bu asansörlerden dört adet mevcuttur. Harekat yüküyle 97,000 ton malzeme, 6,250 personel taşınabilir. Günde 1,500 m³ içme suyu üretilir ve 18,000 adet yemek hazırlanır. Gemideki 2,500 bölme 2.1 MW gücüne sahip iklimlendirme sistemi tarafından soğutulur (2000 evi soğutacak kapasitede). Geminin iki adet çapası bardır ve her biri 30 tondur. Üzerinde 3 adet 20 mm Phalanx CIWS, 2 Sea Sparrow SAM hava savuma sistemi bulunmaktadır. Geminin üretim maliyeti $4.5 milyar dolardır. Gemide iki adet nükleer reaktör bulunmaktadır. Bu reaktörler gemiye azami devamlı 30 KNOT hız sağlar. Nükleer enerji kullandığından teorik olarak menzili sınırsızdır. İşletim verimliliği acısından uçak gemisinin ömrü 50 yıl olarak belirlenmiştir ve 25. yılda nükleer yakıt değiştirilir. Uçak yakıtları ve diğer tüm ikmal malzemeleri seyir halinde denizde ikmal yoluyla karşılanmaktadır. Denizde yakıt ve malzeme transferine de şahit olduğum bu seyirde, lojistik gemisi iskele tarafından bizim bulunduğumuz HST’ye, sancak tarafında ise bir firkateyne ikmal yaptı. Yakıt ve malzeme ikmali; lojistik gemisinden uçak gemisine uzatılan hortum ve varagele sistemleriyle yapılmakta, aynı zamanda iki helikopter ikmal gemisinin kıç tarafında bulunan platforma konulan malzemeleri uçak gemisine taşıyarak uçak gemisinin en zayıf anını oluşturan bu sürenin kısaltılmasını sağlamaktadır. Taarruzlara karşı son derece hassas olan uçak gemisinin korunması için muharip refakat gemilerinden oluşan bir görev grubu eşlik eder. İkmal süresince havada devriye uçakları ve taarruz helikopterleri görev yapmaktadır. Genel olarak uçak gemisi 15 günlük bir harekatı hiç ikmalsiz icra edecek imkan ve kabiliyete sahiptir. Dondurulmuş erzakla birlikte personelini 60 gün besleyebilir.

Denizde İkmal

Geminin alt güvertelerinde bir hava üssünün bakım atölyelerinde bulunan bütün birimler mevcuttur. İlave olarak geminin kendi ihtiyaçlarını karşılayan atölyeler ve bazı parçaları sıfırdan üretecek üretim hatları vardır. Bakım atölyelerini gezerken akşam on birde motor test atölyesinde bir F-18 motorunu test edeceklerini söyleyip görmem için davet ettiler. Gecenin zifiri karanlığında geminin kıç tarafında bulunan test yatağındaki F-18 motorunun çıkardığı alev uzaması görülmeye değerdi.

Boeing F/A-18E 

Genellikle iki yıl rotasyonla süren gemi görevi, üç yılda bütün gemi personelinin yenilenmesi anlamana gelmektedir. Bu sebeple görevin başarısı için eğitime çok önem verilmektedir. Tüm personeli yüksek bir eğitim ve disiplin seviyesinde tutmak maksadıyla sürekli yapılan anonslarla gemi içi eğitimler yapılmaktadır. Gemi komutanının (kaptan uçucu albay rütbesinde bir subay) söylediği gibi, iki yıllık kısa görev süresi ve hızlı personel değişimi sebebiyle öğrenilen dersler ve aktarılan tecrübeler eğitimin büyük bir kısmını oluşturmaktadır. Dar bir alan, karadan ve aileden uzak olmak, stresli görev ve yoğun eğitimler sebebiyle personelde oluşabilecek sorunlar; kantin, spor ve oyun alanları, farklı dinlere ait ibadethaneler ve din görevlileri, hastane, berber ve kuaför gibi personelin her ihtiyacı karşılanarak azaltılmaya çalışılmıştır. Bununla birlikte 5200 civarında kişinin yasadığı bu şehirde doğal olarak günlük yaşamda olabilecek her türlü sorunla karşılaşılmaktadır. Disiplin suçlarının oranı azımsanmayacak kadar yüksektir. Bu sebeple askeri polis ve askeri mahkeme gemide bulunmaktadır.

EA-6B Prowler

Uçak gemilerinin elbette ki en önemli unsuru, uçak gemileri için özel olarak tasarlanmış uçaklardır. F/A-18 Hornet, EA-6B Prowler, E-2C Hawkeye, SH-60 Seahawk ve C-2A Greyhound tipinde olmak üzere 80’i jet toplam 90 uçağı HST taşıyabilmekte ve harekata hazır olarak destekleyebilmektedir. Uçaklar, iniş ve kalkışta rüzgarı karşıdan alırlar. Karada pistin istikametini değiştirmek mümkün olmadığından uçaklar her zaman tam karşı rüzgarla değil çoğu zaman yan rüzgarla ama durma mesafesini rahatlıkla karşılayacak uzun pistlerden iniş ve kalkış yaparlar. Uçak gemisinde ise çok kısa olan pisti en etkin şekilde kullanmak için kalkış ve inişler öncesinde rüzgârı tam karşıdan alacak şekilde gemi kendisini konuşlandırabilmektedir. Böylelikle inişler ve kalkışlar her zaman geminin kıç tarafından baş tarafına doğru yapılmaktadır. HST’te dörtlü kolu beşer saniye aralıklarla kaldırabilecek dört katapult vardır. Uçak katapulta bağlandıktan sonra burun dikmesi çekme mekanizmasıyla gerilir ve uçağa maksimum takat verilir. Pilot ve katapult subayı uçağın hazır olduğu kararına varırlarsa sinyal verilir. Kalkıştan önce katapult uçak tipine ve yüküne göre ayarlanmakta, bu sayede çekme kancası uçağı gemiden ayrılmadan önce kalkış süratine eriştirmektedir. Kapalı havalarda kalkışta, özellikle genç pilotların aşırı akselerasyon sebebiyle oryantasyon bozukluğuna uğradığı ve kalkışı takiben tırmanışı aşırı bularak burnu itme temayülü gösterdikleri ve bunun çok emniyetsiz durumlara sebep olduğu tespit edilmiştir. Bu durumu önlemek amacıyla F-18’lerde kalkış esnasında pilot kumandalara hiç dokunmamaktadır, elini kanopiye koymak zorundadır, kalkışı takiben iniş takımlarının üzerinden yükün kalkmasıyla uçak pozitif tırmanışa otomatik olarak geçmekte, pilot bu safhada elini lövyeye koymaktadır.

E-2C Hawkeye

Uçak gemisine iniş gerçekten çok iyi bir pilotajı gerektirmektedir. Pilotlar sürekli görerek şartlarda uçamamakta, gece ve kötü hava şartlarında aletli yaklaşma yapmak zorunda da kalmaktadırlar. İlk başlarda pilotların aynadan yansıtılan ışık yardımıyla piste iniş yaptıkları bu yüzen üsler, günümüzde Aletli İniş Sitemi (ILS) ve Gemi Kontrollü Yaklaşma (Carrier Control Approach-CCA) sistemi gibi hassas alçalma sistemlerine ve görerek inişler icin geliştirilmiş ışıklı göstergelere sahiptirler. VLA (Visual Landing Aid- Görerek İniş Yardımcısı) sistemi, iniş bölgesi orta hattı boyunca pilota görünen referans ile 3.5 derecelik süzülüş açısı sağlar. İniş icin pistin kıç tarafında dört adet bariyer (yakalama halatı) vardır. Pilot ideal bir iniş icin ikinci bariyere takılmayı planlar ama dördüncü bariyere de takılsa emniyetli mesafede durabilmektedir. İlginç olan bir konu piste dokunma anında, karadaki inişlerin tersine, pilotun gaz kollarını pas geçme ihtimaline karşı her zaman maksimuma açmasıdır. Gaz kolları, bariyere uçağın kancası takıldıktan ve geri çekilme başladıktan sonra minimuma alınmaktadır. İnen uçaktan 45 saniye sonra pist ikinci bir iniş icin hazır olmaktadır. İniş sonrasında pilot yerdeki kontrolörlerin yardımıyla çok dar bir alanda, diğer uçaklara çok yakın geçerek taksi yapmakta ve uçağı park etmektedir. Görerek gündüz uçuşlarda uçaklar kuleyle hiçbir konuşma yapmadan daha önce planlanan zaman ve usullere uyarak inmektedirler. Uçuş Patronu (Air Boss) (ayrıca yanında uçak tipine göre uçuş kontrol amiri de (UKA) bulunmaktadır), sadece emniyetsiz bir durum gördüğünde müdahale etmektedir. Aletli uçuş şartlarında ve gece uçuşlarında normal IFR usuller uygulanarak, uçuş kule ve yaklaşma kontrol tarafından yönetilmektedir.

Atlas okyanusunda başlayıp Fransa’nın Marsilya açıklarında Akdeniz’de biten, dünyanın en modern teknoloji harikalarından USS Henry S Truman (CVN 75) Uçak Gemisinde dört gün bulunmak benim için muhteşem bir tecrübeydi. Ulaştırma uçağıyla da olsa iniş ve kalkış anları adrenalimin yükselmesi için yeterliydi. Modern havacılığın tüm imkanlarına sahip HST, her hava şartında dünyanın herhangi bir yerinde ev sahibi ülke desteği olmadan harekat yapabilmektedir. Komuta kontrol, elektronik harp ve taaruz uçaklarıyla paket kol konsepti içinde hava harekatının her çeşidini icra edebilmektedir. Elbette böyle bir kabiliyete sahip olmak hegoman bir gücün stratejik planlamasının kuvvet yapısına yanımasıdır.

* Bu makale daha önce Hava Kuvvetleri Dergisinde yayımlanmıştır.

* Kaynaklar: Tatbikat sırasında verilen brifing ve dokümanlar. Teknik bilgilere https://www.airlant.usff.navy.mil/cvn75/ adresinden ulaşılabilir.

One Response

  1. Enver bilir

Leave a Comment