11 Eylül saldırıları olduğunda ABD başkentinde yüksek lisans eğitimindeydim. Dokuzuncu kattaki evimizin penceresinden Pentagon’a çarpan uçağın sebep olduğu patlamanın dumanını görebiliyordum. Televizyonlar uçakların çarpma görüntülerini veriyordu. Derse gitmek için dışarı çıktığımda Washington sokaklarında Humvee askeri araçları, teçhizatlı askerleri görünce olayların büyüklüğünü anlamam uzun sürmemişti. Okyanusun sağladığı doğal ayırımla, kendi kıtalarında, dünyanın diğer bölgelerinin sorunlarına ilgisiz ve duyarsız yaşayan ABD toplumu tam bir şok içindeydi. Kendi ülkelerinde saldırıya uğramışlardı.
Çok kısa süre sonra hiçbirisi Afganistanlı olmayan saldırganların ülkelerine değil, Başkan George W. Bush’un liderliğinde 7 Ekim 2001 tarihinde Afganistan’a “Sürekli Özgürlük” harekâtı başladı. NATO sorumluluk sahası dışında olmasına rağmen harekâta katıldı. Zamanla NATO işbirliği ülkelerinin de katılımıyla toplam 51 ülkenin dahil olduğu, en son teknolojilerin ve istihbarat maksatlı uzayın dahi kullanıldığı Dünya tarihinde benzeri görülmemiş bir savaş yürütüldü. 20 yıl süren savaş ABD’nin çekilmesi ve 10 günde Taliban’ın başkent Kabil’i ele geçirmesiyle şimdilik sona erdi. Zaferin kimin olduğuna yönelik politik spekülasyonlar yapılsa da askeri açıdan ABD ve müttefiklerinin yenildiği kesindir.
Daha önce NATO’nun ve ABD’nin Afganistan’da uygulamak istediği stratejiyi kapsamlı yaklaşım başlıklı makalemde yazmıştım. 2008 yılında altı ay kaldığım Afganistan’da işlerin iyi gitmediğini askeri birliklerden dışarı çıkan herkes görebiliyordu. Bir Alman subay arkadaşım 2003 yılında ilk kez geldiği Kabil’de üniformasıyla dışarı çıkıp alışveriş yapabildiğini ancak beraber görev yaptığımız 2008 yılında birliğin dışına çıkamadığını ifade etmişti. Başlatılan savaşın politik ve askeri hedeflerine ulaşılamadı.
BM gelişim indeksine göre Afganistan 189 bağımsız devlet içinde fakirlik boyutuyla 169. sıradadır. Halkın çalışabileceği sanayii sektörü yok denecek kadar azdır. Azda olsa tarım ve hayvancılık halkın ana geçim kaynağıdır. Uyuşturucu ticareti yüksek boyutlarda olsa da halkın refahına yansımamaktadır. Ülkede yaşanan yokluğun ve halkın içinde bulunduğu sefaletin boyutunun Afganistan harekâtına katılan 51 ülkenin vatandaşlarının hayal etmesi dahi mümkün değildir.
Bugün geldiğimiz noktada Afganistan’da çok büyük acılar tekrar tekrar yaşanıyor. Peki, bu savaşın Afganistan’a ve savaşın lider ülkesi ABD’ye bedeli neydi? Brown Üniversitesine bağlı Watson Enstitüsü savaşların bedeli üzerine çalışmalar yapıyor. Aşağıda kullanılan verilerin çok büyük bir kısmı Watson Enstitüsünün çalışmalarından alınmıştır. Diğer rakamlar için ayrıca kaynak belirtilmiştir.
İnsan Kayıpları
Afganistan’daki savaşta çoğu Afgan olmak üzere 241.000 kişinin öldüğü tahmin edilmektedir. En fazla ölüm Afgan ulusal ordusu ve polis güçlerindendir. Daha sonra Taliban ve sivil ölümler gelmektedir.
Afganistan harekât alanında en çok askerin olduğu yıl 2011 yılıdır. 2011 yılında ABD’nin yaklaşık 100.000, diğer müttefiklerin ise 41.893 askeri bölgede bulunuyordu. Tüm süreç boyunca 800.000’den fazla ABD askeri Afganistan’da görev yaptı. 2442 ABD askeri öldü ve 20.000’den fazlası yaralandı.
ABD’nin yanı sıra Afganistan’daki savaşa en yüksek sayıda asker gönderen ilk beş ülke; İngiltere, Almanya, Fransa, İtalya ve Kanada oldu. Özellikle Birleşik Krallık, nüfusuna göre düşünüldüğünde, diğer en yüksek katkı sağlayan müttefiklerin birliklerinin kabaca iki ila üç katı kadar askeri harekât alanına gönderdi. İngiliz ve Kanada birlikleri, intikal yüzdeleri ve konuşlandıkları bölgeler açısından (güney ve özellikle Kandahar) bakıldığında hayatlarını Amerikan birliklerinin iki katı oranında riske attılar. Alman’lar kuzeyde nispeten daha güvenli bölgede kalmayı tercih ettiler.
2014 sonrasında Afgan Ulusal Ordusunun (ANA) asıl sorumluluğu alması ve Afgan Hava Kuvvetlerinin eğitim seviyesinin yetersizliği sebebiyle çok sayıda yanlış hedeflerin bombalanması gerçekleşmiştir. ABD, müttefikler ve ANA (devlet yanlısı güçler) 2007-2016 yılları arasında ortalama her yıl 582 sivilin ölümüne sebep olmuşlardır. 2017-2019 yılları arasında ise bu sayı %95 artışla 1134’e çıkmıştır.
Trump yönetiminin 2017 yılında ABD’nin angajman kurallarını gevşetmesi sonucunda, ABD’nin sebep olduğu sivil ölümler bir yıl öncesine göre %330 artmıştır. Sivil ölümler; özellikle çocuk ve kadın ölümleri topluma çok büyük acılar yaşatmıştır. 20 yıl süren bir savaşta biriken acılar harbin politik hedefine ulaşılmasında en büyük engel olmuştur. Alınan siyasi kararların taktik alandaki somut etkilerini görmek açısından bu istatistik dikkate alınması gereken önemli bir veridir ve savaşın sonucuna olumlu hiçbir katkısı olmamıştır.
Aşağıdaki tabloda Afganistan savaşının sebep olduğu doğrudan ölümlerin sayısı verilmiştir. Dolaylı ölümler, yani gıda, su ve/veya altyapıya erişim kaybından ve savaşla ilgili hastalıklardan vb. kaynaklanan ölümleri içermemektedir.
Afganistan | Pakistan | Toplam | |
ABD Askeri | 2.442 | – | 2.442 |
ABD Savunma Bakanlığı Sivil | 6 | 6 | |
ABD’li Müteahhitler | 3.846 | 90 | 3.936 |
Ulusal Ordu ve Polis | 66.000-69.000 | 9.314 | 75.314-78.314 |
Diğer Müttefik Birlikler | 1.144 | — | 1.144 |
Siviller | 47.245 | 24.099 | 71.344 |
Düşman Savaşçıları | 51.191 | 33.000 | 84.191 |
Gazeteciler ve Medya Çalışanları | 72 | 64 | 136 |
İnsani Yardım Çalışanları | 444 | 105 | 549 |
TOPLAM | 171.336-174.336 | 66.714 | 238.050-241.050 |
Afganistan Savaşının Maddi Boyutu
ABD, Afganistan savaşı için tahmini olarak 2.261.000.000.000 ABD Doları veya 2,261 trilyon ABD Dolarından fazla harcamıştır. Bu toplam, ABD hükümetinin Amerikan gazileri için ömür boyu bakım harcamalarını ve savaşı finanse etmek için ödünç alınan paraların gelecekteki faiz ödemelerini içermemektedir. Aşağıdaki tabloda bu harcamaların detayları görülmektedir.
AFGANİSTAN’DAKİ SAVAŞIN BUGÜNE KADAR ABD’YE MALİYETİ (2001-2021) | |
Tahmini Kongre Ödenekleri ve ABD Harcamaları (Milyar ABD Doları, 2021 Kuru) Gazi Bakımı Gelecekteki Maliyetleri ve Gelecekteki Faiz Ödemeleri Hariç | |
Toplam MY2001-MY2021 | |
Savunma Bakanlığı Denizaşırı Acil Durum Operasyonları (OCO) (Savaş) Bütçesi | 933 |
Dışişleri Bakanlığı OCO (Savaş) Bütçesi | 59 |
Savunma Bakanlığı Bütçesi Savaşla İlgili Artışlar | 443 |
Afganistan Savaş Gazilerinin Bakım Bütçesi | 296 |
Savaş Borçlanmasının Tahmini Faizi | 530 |
TOPLAM ( ABD Doları, 2021 Kuru) | 2,261 Trilyon |
ABD’den sonra Afganistan’da en fazla askere sahip olan İngiltere ve Almanya, savaş boyunca sırasıyla tahmini 30 milyar dolar ve 19 milyar dolar harcamışlardır. Diğer katılımcı ülkelerin harcamaları konusunda net bilgilere ulaşılamamıştır.
ABD hükümeti 145 milyar doları Afganistan’ın yeniden yapılandırılması için harcamıştır. Ancak bu paraların yine ABD’li şirketler aracılığıyla kullanıldığı ve Afgan halkının refahına yeterli miktarda yansımadığı batılı gözlemcilerinde sürekli yaptığı eleştirilerdendir. 2007 ve 2017 yılları arasında, ülkenin ortalama geliri yüzde 40 artmasına rağmen, yoksulluk sınırının altında yaşayan Afgan sivillerin payı yüzde 34’ten yüzde 55’e yükselmiştir.
2001 yılından itibaren Afganistan’da yaşananları takip ediyorum. Farklı zamanlarda defalarca gittim ve 2008 yılında altı ay kaldım. Taliban’ın ilk döneminde Afgan halkına yaşattığı inanılmaz acıları birinci ağızlardan dinledim. Bu yazıyı yazmadan önce kişisel arşivimdeki Afganistan fotoğraflarına tek tek baktım. En çok beni gözleri pırıl pırıl çocukların ve nerdeyse tüm ömürleri savaş içinde geçmiş yorgun Afgan yaşlılarının fotoğrafları etkiledi. Savaşın sebepleri, sonuçları ve başarısızlıkları konusunda şuan herkes yazıp çiziyor. Her biri farklı ajandaya sahip dünyanın en büyük ittifakı yenildi. Sert güç kullanıldı, akıllı güç kullanıldı ama erdemli güç kullanılamadı.

Her ne radar bazi temel yaklaşımlarda ayrılsak da yazınız için siz tebrik ederim. Emekle hazırlanmış, tecrübeyle beslenmiş bir makale. Sonunda erdemli güçten bahsetmeniz ayrıca önemli. Son olarak “ABD” nin bu sonu öngörmediğini kabul edip onun üzerinden analizler yapılıyor, ABD dahil. Ancak ya öngördü ise bu ne anlama gelebilir konusunda yazan rast gelmedi. NATO dokümanları IS/ISIL/ISID/DAES ne deniyorsa o grubu “Non state actors with state like capabilities “ olarak tanımlandı. Bunun bir sonraki adımı terör devleti olabilir mi? Taliban Afganistan’ı buna aday olabilir mi? soruları da zamanla masaya gelecek ve yine zaman içersinde cevabını bulacaktır.
İlginç bir soru da şu: Tüm bölge Arap baharı ile ayağa kalkmış ama yerine oturamamışken- biraz Mısır hariç Which one is the best fit for the American interests:
A religiously Iran- motivated Afgan people ruled by a politically China-backed Taliban Government or a civil war in Afghanistan?
Yorumunuz için teşekkür ederim. Çok boyutu olan bir facia yaşanıyor. Ben mümkün olduğunca politik analizlerden uzak teknik analizler yapmaya çalışıyorum. Yazıda da belirttiğim gibi politik spekülasyonlar yapmak mümkün ve bunu destekleyen çok fazla veri var. ABD’nin bu sonu öngörmediğini düşünmüyorum çünkü sahada olan herkes bunu çok net görüyordu. Bununla birlikte tanımlanan askeri başarı kriterlerinin gerçekleştirilmesi mümkün değildi. Taliban’ın değiştiğini düşünmüyorum ama ABD ile görüşmelerde nelere tahammül edebileceği konusunda çeşitli anlaşmalar olmuş olabilir. Tekrar teşekkürler.