Pakistan Milli Güvenlik Siyaset Belgesi - savunmaanaliz
Güvenlik

Pakistan Milli Güvenlik Siyaset Belgesi

Pakistan’ın ilk Milli Güvenlik Siyaset Belgesi, Pakistan Başbakanı İmran Han tarafından 14 Ocak 2022 tarihinde kamuoyuyla paylaşılmıştır. 2014 yılında dönemin milli güvenlik danışmanı Sartaj Aziz tarafından çalışmaları başlatılan Pakistan Milli Güvenlik Siyaset Belgesi (MGSB), 2022-2026 yılları için hazırlanmıştır. MGSB, beş yıllık bir dönem için hazırlanmış olsa da her yıl gözden geçirme toplantılarıyla güncelleme ve durum değerlendirmesi yapılacaktır. Kamuoyuyla paylaşılan belge 110 sayfalık asıl dokümanın gizli olmayan 48 sayfalık kısaltılmış bir versiyonudur. MGSB, sekiz temel bölümden oluşmaktadır: Politika Formülasyonu, Milli Güvenlik Çerçevesi, Milli Uyumluluk, Ekonomik Geleceğimizi Güvene Almak, Savunma ve Sınır Bütünlüğü, İç Güvenlik, Değişen Dünyada Dış Politika ve İnsan Güvenliği.

Pakistan Ulusal Güvenlik Belgesi 2022-2026

Yedi yıllık bir emeğin ürünü olan MGSB’nin altında Milli Güvenlik Danışmanı Dr. Moeed W. Yusuf ve Milli Güvenlik Sekreteri  Aamir Hasan’ın imzaları vardır. Genelde bu tür belgeleri devlet başkanları imzalar. MGSB’nin bir partinin değil devletin politikası olacağını göstermek için siyasi bir kimliği olmayan milli güvenlik danışmanı tarafından imzalanması tercih edilmiştir. Dr.Yusuf, Elcezire televizyonunda MGSB’yi tanıtırken belgenin tüm devlet kurumlarının katkılarıyla ve sivil-asker mutabakatıyla hazırlandığını özellikle ifade etmiştir. Uluslararası bir kanalda zaten devletin bir parçası olan “asker” vurgusunun yapılması bölge ülkelerine ve özellikle Hindistan’a siyaset belgesinin güçlü bir doküman olduğu mesajıdır. Pakistan’da askerin devlet içindeki etkinliğini bilenler için bu önemli bir mesajdır. Bununla birlikte belgenin hazırlanması aşamasında muhalefetin görüşleri alınmamıştır. Dr.Yusuf bu durumu, “MGSB bir kanun değil siyaset belgesidir ve hazırlanması yürütmenin görevidir” ifadeleriyle savunmuştur.

Belgeyi yakından incelediğimizde daha önce oluşturulan alt seviye güvenlik politikalarını kapsayıcı bir çatı doküman olduğunu görmekteyiz. Dünyadaki diğer örnekleri gibi siyaset belgelerinin gizli ve açık kısımlarının olması gayet doğaldır. Her ülkenin gizli bir Milli Güvenlik Siyaset Belgesi vardır. Ancak paylaşılabilir yazılı bir belgenin hazırlanması büyük devletlerin bir uygulamasıdır. Pakistan devletinin paylaşılabilir, kendisini bağlayıcı bir MGSB hazırlaması özgüvenini ve entellektüel birikimini göstermesi açısından önemlidir. Bununla birlikte dokümanın hem gizli hem açık olan versiyonun İngilizce hazırlanması ve Urdu’ca çeviri çalışmalarının devam ediyor olması ilginç bir durum olarak karşımıza çıkmaktadır.

MGSB, geleneksel güvenlik ile insan güvenliğini ve vatandaşların refahını içeren geleneksel olmayan güvenliğe bütünsel bir yaklaşım getirmektedir. Belgeye yakından baktığımızda içindekiler kısmından da anlaşılacağı üzere iklim, cinsiyet, göç, vatandaşlar için anayasal güvenlik gibi çağdaş güvenlik konularının neredeyse tamamı ana başlıklar halinde basit ve anlaşılır bir dille kapsanmıştır. Temel olarak dokümanın özünde askeri güvenlikten (askeri güvenliği ihmal etmeden) bireylerin güvenliğini önemseyen ekonomik güvenliğe bir paradigma değişikliği vurgulanmaktadır. Bu durum “Jeo-stratejiden jeo-ekonomiye” geçiş olarak isimlendirilmiştir.

Pakistan ekonomisi yüksek dış borç (127 milyar dolar) ve yüksek enflasyon sebebiyle zor günler yaşamaktadır. 220 milyona yaklaşan nüfusuyla kişi başına düşen milli gelir sürekli azalmaktadır. İşsizlik ve gelir dağılımındaki eşitsizlik artmaktadır. IMF anlaşmalarını halk onur kırıcı görmektedir. Genç nüfusun yüksek olduğu ülkede ekonomik istikrar ülke güvenliği açısından önem taşımaktadır. Özellikle en son Kazakistan örneğinde olduğu gibi ekonomik istikrarsızlık hızla büyük bir güvenlik sorunu haline gelebilmektedir. Belgede, gençlik odaklı politikaların izlenmesi, gıda güvenliğinin garanti edilmesi, önleyici sağlık hizmetlerinin iyileştirilmesine de dikkat çekilmektedir. Ayrıca ülkenin gelişmiş ve az gelişmiş bölgeleri arasındaki ekonomik sorunların, sosyo-ekonomik ve coğrafi eşitsizliklerin giderilmesi gerektiği vurgulanmıştır. Ülke içinde eşitliğe ve adalete vurgu yapılması ve bunların eksik olmasının bir iç güvenlik sorunu olarak görülmesi Pakistan halkı için sevindiricidir.

Geleneksel olmayan güvenlik tehditlerine ilave olarak askeri tehditler ve sınır güvenliği belgede ayrı bir bölüm olarak kapsanmıştır. Bu bölümde; silahlı kuvvetlerin modernizasyonu ve harbe hazırlığı, Hint Okyanusu’ndaki deniz gücü mücadelesi, deniz ulaşım hatlarının ve Pakistan hava sahasının güvenliği, nükleer caydırıcılık ve nükleer mühimmatın modernize edilmesi, uzay ve siber güvenlik ile hibrit tehditlere karşı güvenliğin önemi vurgulanmıştır. Bu kabiliyetlerin savunma, caydırıcılık ve toprak bütünlüğü ekseninde geliştirilmesi hedeflenmiştir. Pakistan savunma sanayisi kendi uçağını yapabilecek kadar kuvvetlidir. Bu alanda çok iyi eğitimli ve inanmış bir çalışan kitlesi vardır. Bununla birlikte ekonomik göstergelerin bu hedeflerin ne kadarının gerçekleşmesine izin vereceğini zaman gösterecektir.

Pakistan, dış politikada orta bir yol takip etmek istemektedir. Belgede bu bölüm ikiye ayrılmıştır: Pakistan’ın komşuları ve Dünya’nın geri kalanı. ABD’nin Dünya’nın geri kalanı başlığı altında alt bir başlık olarak incelenmesi dikkat çekicidir. ABD’nin Pasifik’teki çıkarları ve Çin ilişkileri, Hindistan’a eğilimi ve Afganistan’dan çekilmesi Pakistan’ı etkilemiştir ve gelecekte de etkileme potansiyeline sahiptir. Pakistan özellikle ABD ile Çin arasında kalmak istememektedir. Belgede, Pakistan’ın Çin ile ilişkilerinin karşılıklı çıkar ve anlayış temelinde yönlendirildiğinin altı çizilerek Çin-Pakistan Ekonomik Koridoru ulusal öneme sahip bir proje olarak nitelendirilmiştir. Çin, ABD’den  (3,82 milyar dolar) sonra 2,06 milyar dolar ile Pakistan’ın en fazla ihracat yaptığı ülkedir. İthalatta ise Çin, 14,7 milyar dolar ile açık ara birinci sıradadır. Rusya’da aynı bölümde Orta Asya ve Rusya alt başlığı içinde değerlendirilmiştir: “Pakistan; enerji, savunma işbirliği ve yatırım alanlarında Rusya ile ortaklığını geliştirme kararlılığındadır” ifadesine yer verilmiştir. Açık olarak net bir şey MGSB içinde yazılmasa da belgenin kapsayıcılığından hissedilen Pakistan’ın dış politikada birinci önceliği komşusu Çin’e, sonra daha önceleri aynı kampta (Bağdat Paktı ve SEATO) bulunduğu ABD’ye ve daha sonra da Rusya’ya verdiğidir. Ayrıca Pakistan, özellikle Türkiye ve genel olarak Batı Asya’nın kardeş ülkeleriyle ikili ekonomik bağları ve savunma iş birliğini daha da geliştirmeyi hedeflemektedir.

MGSB’de; Nükleer bir güç olan Pakistan’ın komşuları, bölge ülkeleri ve süper güçlerle barış içinde yaşamak istediği ifade edilmektedir. Bununla birlikte başta Taliban ve Keşmir sorunu olmak üzere klasik güvenlik tehditleri ülke bütünlüğü kapsamında ele alınmıştır. Önemli bir gelişme olarak Pakistan, Hindistan ile barışçıl bir çözüm arzuladığını ulusal güvenlik politikasında net olarak ortaya koymuştur. Ağustos 2019’dan bu yana fiilen durmuş vaziyette olan Hindistan-Pakistan diplomatik ve ekonomik ilişkileri belki bu adımla bir normalleşme sürecine girebilir. Ayrıca ekonomik güvenliği önceleyecek şekilde Afganistan ve Hindistan dahil komşularıyla ticareti geliştirmeyi hedeflemektedir. Afganistan ile olan 2640 km’lik kara sınırındaki göçmen ve terör sorunlarıyla Keşmir üzerinden Hindistan ile yaşanan güvenlik ikilemi ve silahlanma yarışı Pakistan  ekonomisinin savunma harcamalarını artıran ana kalemlerdir.

Sonuç

Milli Güvenlik Siyaset Belgesi, Milli Güvenlik Kurulu ve Kabine tarafından ayrı ayrı onaylanarak yürürlüğe girmiştir. Belgeye en büyük eleştiri muhalefet partilerinin görüşünün hazırlık aşamasında alınmaması üzerinden gelmiştir. Milli Güvenlik Danışmanı, meclis komitesine belge hakkında brifing verdiğinde muhalefet oturumu boykot etmiştir. Özellikle ismi milli ile başlayan belgelerin toplumun tüm kesimlerinin katkılarıyla hazırlanması belgelerin önemini ve ömrünü artıracaktır.

MGSB’nin beş yılık bir dönem için hazırlanması diğer ülkelerin benzer belgelerinin süreleriyle uyumludur. Genelde 2-3 yılda yeni güncellemeler yapılmaktadır. Ancak mevcut Pakistan hükümetinin iki yıl sonra seçime gideceği düşünüldüğünde sürekliliğin sağlanmasında bazı riskler olabilir. Ayrıca Pakistan, beş yıllık görev süresini tamamlayan seçilmiş bir başbakanın olmadığı inişli çıkışlı bir tarihe sahiptir. Bu tür belgelerin başka ülkeler üzerindeki etkisi siyasal istikrarla ve devlet politikası haline gelmesiyle artmaktadır.

MGSB’nin gizli olmayan kısmının paylaşılması Pakistan’ı daha şeffaf ve daha ön görülebilir bir ülke haline getirecektir. Özellikle MGSB’de Pakistan vatandaşlarının bireysel güvenliklerinin anayasal güvence altında olduğunun vurgulanması, beslenme, sağlık, eğitim, eşitlik ve adalet gibi temel haklardan yoksunluğun bir iç güvenlik sorunu olarak belgede yer alması Pakistan halkı için sevindirici gelişmelerdir.

Leave a Comment